Geçen gün; Erzurum Dernekleri, Federasyonları ve Vakıflarının biraraya gelip gelemeyeceklerini konuşmak için, biraraya geleceklerini duyunca bende heyecanla gittim o toplantıya. Güzel bir kahvede biraraya gelmişlerdi . Fakat fonda Orhan Gencebay'dan 'Bir Araya Gelemeyiz' şarkısı beni hafiften kıllandırmadı değil...
Zaten ocakçıda çok kıl birine benziyordu
Acaba bu adam Karslı mıydı!.. Her neyse ...
Hemşerilerim kararlıydı, onlar kendi benliklerinden soyunup Erzurum ve Erzurumlu için biraraya geleceklerdi. Onları kimse bu yüce vazifeden geri bırakamazdı. İkili, üçlü muhabbetler devam ediyor, çaylar dolup, boşalıyordu ki; bir hışımla içeri giren İSPADER (İspir Dernekler Federasyonu) başkanı gündem dışı söz isteyip kürsüye çıktı .
''Biz sizinle biraraya geliriz'' salonda büyük bir sessizlik oldu . Ben ümitle başkanın güzel fikirlerini bekliyor, başkanın bu çıkışı karşısında ocakçının moralinin bozulduğunu, yüzünün kızardığını görebiliyordum.
Kesin bu adam Karslı ...
''Evet biraraya geliriz ama tek bir şartımız var. İspir'in Erzurum'dan büyük olduğunu kabul edin, birlikte hareket edelim '' dedi ve cevabı bile beklemeden çekip gitti. Kim ne cevap verseydi ki zaten...
Ocakçıya baktım bıyık altından gülüyordu .
Kesin Karslı bu adam kesin!..
Sözü Büyük Vakıf Başkanı aldı. Çok asil bir duruşu vardı. İçimden ''eseleten gurban olim başkan'' dedim. Ve sert sert ocakçıya baktım. Başkan konuşmasına Büyük Vakfın tarihçesinden başladı ve bu vakfın yöneticilerinin Asil Erzurumlulardan oluştuğunu, soylarının paşalara kadar uzandığını, eğer bir birlik olacaksa bu birliğin başında Asiller sonra Aristokratlar sonra da burjuvalar ve halkın olması gerektiğini söyleyip, hepimizi sınıflandırarak kürsüden indi. Kafam karıştı!..
Ocakçıya baktım yoktu... İnşallah gelmez uyuz!...
Ortanca Vakıf Başkanı, Küçük Vakıf Başkanı ve En Küçük Vakıf Başkanı sırayla kürsüye çıktılar... Ortanca Vakıf Başkanı kürsüde iktidar partisinin güçlü isimlerinin kendi vakıflarında olduğunu, ayrıca paranın da kendilerinde olduklarını dolayısıyla gücün de kendilerinde olduklarını söyleyip, "sizinle ne biraraya gelecem" diyerek gitti.
Küçük Vakıf Başkanıyla, En Küçük Vakıf Başkanı da "biz vakfımızda kendi kendimize taş oynuyoruz . Buraya bizi neden çağırdınız" diyip gittiler.
Kürsüye Aşkale Dernekler Federasyonu Başkanı çıktı. Ateşli bir şekilde, dernek ve vakıfların iktidar partisinin ilçe teşkilatı gibi çalıştığını söyleyip bunun yanlışlığından bahsetti. Doğrusu hak vermedim değil. Eğer dernek ve vakıflar siyasetten arınıp tarafsız bir duruş sağlarlarsa bu oluşuma katkıda bulanabileceklerinden bahsetti ve acilen CHP'de toplantısı olduğu için gitmesi gerektiğini söyleyip o da çekip gitti .
Ocakçıyla yüz yüze gelmemek için oturduğum yeri değiştim .
Kürsüye Erzurum Dernekler Federasyonu Başkanı çıktı . Federasyonun faydalarından bahsederken katılımcılardan birinin federasyon olmak için kaç derneği bir araya getirdiklerini sorunca ''Buraya gelende hata'' diyerek oda gitti...
Kürsüye ERBİRDER (Erzurum Dernekler Birliği ) Başkanı çıktı . Tek dernek olmalarına rağmen yinede içlerinde bir birlik olduklarını anlatarak "Allah birliğimizi bozmasın" temennisinden sonra salonu terk etti. Sonra kendini Dünya Erzurumlular Platformu olarak atayan sayın abimiz kürsüye çıktığında, salonda bir ben bir de "DADTARADİLLO Erzurumlular Dernek Başkanı kalmıştı... Başkanş, üç Erzurumlunun çok olduğundan birimizin salonu terk etmesini istedi. Bunun üzerine DADTARADİLLO Erzurumlular Dernek Başkanı kamışını çıkartıp, zurnasına taktıktan sonra la vek çala çala salonu terk etti .
Bende bi tuvalete gidip geldiğim de salonda hiç kimse kalmamıştı. Tam ocakçıya gözükmeden tüyecekken; o uyuz birden karşıma geçip ''Hop, hemşerim '' diyince benle dalga geçeceğini sandım....
"Çay paralarını kim ödeyecek ?" diye gözlerini gözlerime dikince başımdan kaynar sular indi .
"Hemşerim nerelisin?" dedim, "Karslıyım" dedi!...
"Vay bende Karslıyım" desem de yemedi. İstediği kadar cebimde param yoktu.
İnatçı Karslı, hemşerilik numaramı yutmadığı gibi tek kuruşta indirim yapmadı . Cebimdeki bütün parayı aldıktan sonra kalan çay paraları için senet imzalatıyordu ki uyandım...
Şimdi bu rüyayı ben hayra mı yorayım şerre mi!..
Varın siz karar verin?
valla helal olsun bazılarının kemküm edip diyemediklerini Murat BALKUŞ beyefendinin yazıya dökmesini dertlere derman olurmu bilemem ama ben doydum çok güzel ifade etti daha ne olsun yazının içerisindeki serpiştirilen karslı motifinede bayıldım bu yazıdan dolayı murat beyi şahsım adına tebrik ediyorum.
ERZURUMLU GÖÇERLERE ÖNEMLE DUYURULUR. sizin derdiniz erzurum değil. kendiniz konuşacak dedikodu yapacak birini bulabilmek kısaca bunalıma düşmemek için dernek falan kuruyorsunuz. . KURDUĞUNUZ DERNEKLERDEN LÜTFEN ERZURUM KELİMESİNİ KALDIRIN. ZİRA ERZURUMUN İMAJ KAYBINDA BÜYÜK ROL OYNUYORSUNUZ.
Yazı için yapılacak tek yorum başlıkta var zaten. Dadtaradillo bir yazı.
TOPLU VURDUKÇ YÜREKLE ONU TOP SİNDİREMEZ sözünü hatırladım. BİZ ERZURUMLULARDAN BİRŞEY OLMAYACAĞI ORADAN BELLİ Kİ KENDİMİZE AİT YÜZLERCE KAHVE VAR AMA ONLAR KARSLININ KAHVESİNİ SEÇİYOR. KAZANAN ERZURUMLU OLMASIN YETER Kİ... NE ACAİP İŞLER... sana katılıyorum ve diyorum ki sayın balkuş yaz geldi diye yatarken üstüne battaniye alma ,sen kalın yorganlara yatki sırtın açılmasın...
Sayın BALKUŞ..İronik yazınızla kanayan bir yaraya parmak basmışsınız lakin bir hususta birazcık haksızlık etmişsiniz. Büyük Vakıf olarak ismini zikrettiğiniz Vakıf`ın yazınızda geçtiği şekilde büyüklüğü, kurucularının asaletlerinden, dedelerinin paşalığından vs. gelmediğini vurgulamak isterim. Bu Vakfın büyüklüğü öncelikle İstanbul`daki ilk Erzurum sivil toplum kuruluşu olmasından, bütün faaliyetlerini Erzurum odaklı yapmasından ve daha sonra ise siyasete mesafeli durmasından gelmektedir. Evet İstanbul`daki bir çok Erzurum sivil toplum kuruluşunun hükümet partisinin mahalle teşkilatı gibi görev yaptığı, buraların hükümet nezdinde sosyal ve ekonomik menfaatler elde etmeye çalışan ( ne yazık ki ) Erzurumlular tarafından işgal edilmiş olduğu, Erzurum sivil toplum kuruluşu olmanın ötesinde Erzurumluluğu ve Erzurum sivil toplum kuruluşu başkanlığı ve üyeliği sıfatlarını kendi siyasi emelleri için kullanmayı planlayan ( Yine ne yazık ki ) Erzurumlular tarafından işgal edilmiş olduğu aşikardır. Bence yazınızın ana teması bu nokta üzerinde şekillenseydi daha vurucu olurdu... Değinmiş olmanıza rağmen yetersiz kalmıştır. Büyük Vakıf dediğiniz vakfın faaliyetlerine bakınız.. Katılınız. Zaten biliyorsunuz... Hep Erzurum için bir çaba vardır. Hep Erzurum için bir şeyler yapabilme telaşı vardır. Siyaset yoktur. Erzurum`un geleceğine konulan küçük küçük taşlardır Büyük Vakfın faaliyetleri... Büyük Vakfın tek siyaseti Erzurum`dur. Büyüklüğü de oradan gelir... Yazınızdan dolayı tebrik ederiz...
O iş gelmiş karadenizlilere istanbul da karadenizlilerin kücük ilceleri dahi çok süper faliyetlerde bulunuyor heleki dernekler federasyonunu yapdığı etkinlikleri ve yardimlaşmayı daynışmayı bir görseniz dudağınız uçuklar mesala rizenin çayeli ilcesinin o kadar çok derniği varki sadece çayeline has dernekler federosyanu kurmuşlar vede çok etkin bir şekilde çalışıyor bizim erzumluların ençok yaşatığı bursada bile böyle birlik bereberlik yok sadece derneklerde AK kızı ver papazı kâğıt yada taş oynuyorlar ve dedikotu yapıyorlar
TOPLU VURDUKÇ YÜREKLE ONU TOP SİNDİREMEZ sözünü hatırladım. BİZ ERZURUMLULARDAN BİRŞEY OLMAYACAĞI ORADAN BELLİ Kİ KENDİMİZE AİT YÜZLERCE KAHVE VAR AMA ONLAR KARSLININ KAHVESİNİ SEÇİYOR. KAZANAN ERZURUMLU OLMASIN YETER Kİ... NE ACAİP İŞLER...