Bölge Haber Girişi : 27 Mayıs 2010 00:04

Eğitim Fakültesi'nde Univesiade paneli!..

Eğitim Fakültesi'nde Univesiade paneli!..
2011 Erzurum Universiade Genel Koordinatörü Bekir Korkmaz,Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi'nde düzenlenen panelde yaptığı konuşmada, Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları'nın ekip ruhuyla başarılacağını söyledi.

Erzurum Ajans- Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen 2011 Universiade tanıtım paneli büyük ilgi gördü. Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi ve 2011 Erzurum Universiade Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yavuz Konca'nın yönettiği panele, aynı fakültede öğretim üyesi ve 2011 Universiade Seyirci Hizmetleri ve Biletleme Komitesi Başkanı Dr. Kenan Şebin, fakülte öğrencileri tarafından yılın programı seçilen Stadyum Programı'nın Yapımcısı ve Sunucu Erdoğan Arıkan ile 2011 Universiade Genel Koordinatörü Bekir Korkmaz konuşmacı olarak katıldı.

Panelin açılışında konuşan Yrd. Doç. Dr. Yavuz Konca, Erzurum'un geçmişte ve günümüzde Türkiye'de atlama kulesine sahip tek il olduğunu hatırlatarak, atlı sporlardan doğa sporlarına kadar bir çok spor branşında dünyaya öncülük etmiş, sporla barışık bir milletin mensubu olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Konca, Erzurum'un Kış Olimpiyatları'ndan sonra dünya çapındaki en büyük organizasyonlardan birine ev sahipliği yapacağını hatırlatarak, bu çalışmada bulunmaktan dolayı da gururlu olduğunu belirtti.

ERZURUM, TÜRKİYE VE DÜNYADA KAYAK

Panelde ilk konuşmayı yapan Dr.Kenan Şebin de, dünya, Türkiye ve Erzurum'da kış sporlarının tarihsel süreci ve gelişimiyle ilgili bilgiler verdi. İnsanlık tarihi kadar eski olan kayağın, insanoğlunun doğa ile yapmış olduğu yaşam mücadelesi sonucu ortaya çıktığını belirten Şebin, kayağın dünyadaki gelişim sürecini anlattı. Türkiye'de ilk olarak kayak sporu öğretiminin ordu tarafından 1915 yılında Erzurum'da bulunan Kerim Hitli Tabyası'nda açılan kursta Avusturya'dan getirilen kayak uzmanı Alberth Bilstein'in verdiği kurslarla başladığı bilgisini veren Şebin, Arif Hikmet Koyunoğlu, Cemal Dursunoğlu, Kemal Hasip gibi ilk kayakçıların yetiştiğini ifade etti.

Şebin, Türkiye'de kayak faaliyetlerinin 1935 yılında başlamasına rağmen Kayak Federasyonu'nun 1948 yılında kurulduğunu ve başkanlığına Asım Kurt atandığını vurguladı. Şebin, Erzurum'daki kayak faaliyetleriyle ilgili olarak da şu bilgileri verdi:

"İlk olarak 1914 yılında İstanbul Haliç'te bir marangoz atölyesinde yapılan yaklaşık 100 çift kayak hayvan sırtında günlerce süren yolculuktan sonra Erzurum'a taşınmış ve Kafkas cephesinde kayakçı er yetiştirmek amacıyla Erzurum'da açılan kurslara 30'a yakın kayakçı yetiştirilmiştir. Cumhuriyetin ilanından hemen sonra 1926 yılında Erzurum'da açılan ilk erkek okulu olan Cumhuriyet Mektebi'nde, öğrencilere kayak dersleri verilmeye başlanmıştır. Halkın kayağa yönelmesi ile 1944'lü yıllarda kayak sporu Erzurum'da yapılmaya başlanmış ve günümüze kadar gelişerek büyük kitlelere ulaşmıştır. Sonuç olarak kış sporlarının gelişmesi turizmde önemli bir alanın açılmasına neden olmuştur. Buradan yola çıkarak, Erzurum ve çevre bölgenin kalkınma imkanlarını sınırlayan doğa ve iklim koşulları, günümüz teknolojisi ve uygulanacak etkin bölgesel kalkınma politikaları ile dezavantajlı durumdan çıkıp, bölgeyi avantajlı duruma getirebileceği bir fırsatlar bütünü olarak görülebilir."

"EKİP RUHUYLA HAREKET EDİYORUZ"

2011 Universiade Genel Koordinatörü Bekir Korkmaz da Erzurum ve Türkiye için son derece önem arz eden bu organizasyonda görev alan komite başkanlarının 6'sının Atatürk Üniversitesi'ndeki öğretim üyeleri olduğunu hatırlatarak, bu görevlilerin büyük sorumluluk taşıdıklarını bildirdi. Organizasyonun önemli bir ayağının da gönüllüler olduğunu kaydeden Korkmaz, kış oyunları için inşa edilen tesislerin geleceğin sporcularının yetiştirilmesinde büyük önemi olduğunu vurguladı. Türkiye'de sadece 3 adet buz pisti varken, Erzurum'da 5 adet birden yapıldığını, hiç atlama kulesi yokken, 2'si yarış, 3'ü antrenman amaçlı olmak üzere toplam 5 adet atlama kulesinin tesis edilmesinin önemli olduğuna işaret eden Korkmaz, "Palandöken dünyanın kesintisiz 2. büyük pistine sahip. Konaklı bölgemizde 460 hektar alanda 8-10 bu evsaflarda pistimiz olacak. Buralarda sporcular yetişecek. Bu tesislerde geleceğin sporcuları yetişecek. Tesislerimizin yapılması beraberinde birçok artıyı getirecek. Üniversitelerimizin öğrenci kapasitesi artacak. Yeni tanışacağımız spor dallarıyla ilgili çok sayıda spor kulübü kurulacak. Eğitimin altyapısı müfredatı değişecek. Tesislerimizin yapımında herhangi bir problem yok. Yatırımlar tamamlanıp, test yarışları yapılacak. Kısa bir süre önce Çin'de FİSU Heyetine 7. İlerleme Raporu'nu sunduk. Takdirle karşılandı" ifadelerini kullandı.

Organizasyonda gönüllülere büyük görevler düşeceğini hatırlatan Korkmaz, gönüllü sayısında büyük rakamlara ulaşmak istediklerini, özellikle spor bölümlerindeki öğrencilerden daha çok katılım beklediklerini bildirdi. Organizasyonun Erzurum, bulunduğu coğrafi konum ve Türkiye açısından öneminin farkında olduklarını söyleyen Korkmaz, büyük sorumluluğun altından başarıyla çıkmak inancında olduklarını sözlerine ekledi.

"BU ORGANİZASYONLAR SAYESİNDE BAŞARILARIMIZ DA ARTACAK"


Panelde son konuşmayı yapan TRT Stadyum Programı'nın yapımcısı ve sunucusu Erdoğan Arıkan da, ekran başındayken yaptıkları çalışmanın nereye ulaştığını, nasıl olduğunu, izlenip izlenmediğini ve etkilerinin ne olduğunu bilemediklerini, ancak bu tip organizasyonlarla bunun yansımalarını hissettiklerini ifade etti. TRT'de yıllardır değişik spor organizasyonlarında görev aldığını ve 2 olimpiyat izlediğini vurgulayan Arıkan, organizasyonun başarısı için iyi bir takım oyunu oynanması gerektiğinin altını çizdi.

Yönetici, medya mensubu, görev alanlar ve Erzurumluların bu olaya sadece lokal bazda bakmamaları gerektiğini kaydeden Arıkan, ortaya çıkabilecek olumsuzlukların önce Erzurum'a sonra Türkiye'ye kötü yansıması olacağını, bunun önüne geçilmesi için de elele vererek çalışılması gerektiğine işaret etti. Pembe tablolar çizilmesinin bu tip organizasyonların alınmasında etkili olmadığını da belirten Arıkan, "Büyük organizasyonların halkla kucaklaşması sonrasında Türkiye son yıllarda daha sık ev sahipliği yapmaya başladı. İzmir'de 2005 yılında yapılan yaz oyunlarından sonra oluşan enerji sonrasında, dünya sporunu yönetenlerin verdiği olumlu görüşler neticesinde bu tip organizasyonlara sahip oluyoruz. Kış sporları organizasyonu yapıyoruz ama, bu branşta çok önemli bir başarımız da yok. Son yıllarda Tuba Karademir ön plana çıkmaya başladı. Bu organizasyonlar sayesinde başarılarımız da artacaktır. Bu organizasyonun Türkiye'ye kazandırılmasında eski Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay, şimdiki Genel Müdür Yunus Akgül, bakanlarımız, hatta Başbakanımızın önemli gayretleri oldu. Sayın Bekir Korkmaz'ın da göreve başladıktan sonra ciddi gayretlerini izliyoruz. FİSU da artık bu işin başarıyla sonuçlanacağını biliyor. Sporda başarı artık yalın başvurularla elde edilmiyor. Bu işe ciddi devlet garantisi de gerekli. Kış oyunlarına da böyle bir devlet garantisi verildi. 1-2 gün içinde 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın ev sahipliği belli olacak. İtalya ve Fransa gibi devlerle yarışacağız. Ama milyar dolarlık devlet garantisi var. Bu Türkiye için önemli bir avantaj oldu. Türkiye favori ülke gösteriliyor" diye konuştu.

UNIVERSIDE SONRASINDA 2 ÖNEMLİ KATKI GELECEK


Arıkan, organizasyonun başarıyla sonuçlanmasının ardından 2 önemli getirisinin olacağını da şu sözlerle dile getirdi: "Birincisi, sportif anlamdaki kazanımlar olacak. Türkiye kayak branşında başarılara imza atacak ve dünya sporunda da önemli bir yer elde edecektir. İkincisi tanıtım anlamında önemli katkılar gelecektir. Bugün Palandöken ve Konaklı pek bilinmiyor. Organizasyonun ardından Erzurum ve kayak merkezleri daha çok tanınacak. Ama bu iş yapılırken, sadece Erzurum değil, çevredeki kayak merkezleri Sarıkamış gibi merkezlere de destek verilmeli. Bugün Alper dendiğinde sadece İsviçre akla gelmiyor. Fransa ve İtalya da önemli kayak merkezlerine sahip. Tekrarlamam gerekirse, organizasyonu bireysel değil, Türkiye adına düşünmeli ve ona göre iyi bir takım oyunu ortaya koymalıyız."


Panel sonrasında Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Yıldırım, Erdoğan Arıkan'a ödülünü ve beratını verdi. Yıldırım, Arıkan'a ekranlarda sporun tüm dallarına verdiği destekten ötürü 8 bin 500 öğrencisi adına teşekkür etti. Yıldırım, ayrıca 2011 Universiade Genel Koordinatörü Bekir Korkmaz ve Dr. Kenan Şebin'e de bir teşekkür plaketi sundu. Programı Fakülte Dekanı Prof.Dr.Ali Yıldırım'ın yanı sıra Dekan yardımcısı Doç. Dr. Melik Bülbül, Beden Eğitimi Spor Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul Öztürk, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci izledi.

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.