Çağımızın velit ve pelitleri

Tuğrul Türkeş AKP'nin gel işaretiyle koşarak gitti.
Daha evvel kardeşi Kutalmış gitmişti.
Demek gitmeyenler çağrılmadıkları için gitmemişler.
"Öl de ölelim, vur de vuralım" diyen gençlerin boyun damarlarını şişirerek içten, samimi haykırışları gözümün önüne geldi.

Soyadından başka hiç bir vasfı olmayan insanları yüceltmek, pofpoflamak şark dünyasının değişmez kötü huylu kaderidir.
Babadan oğula geçen şeyhlik, dededen toruna geçen velilik, mal-mülk mirasından daha garanti.
Bugüne kadar atalarından kalan han, hamam, tarla, çayır mirasını kim elinde tutabilmiş ki!
Ama miras yoluyla elde edilen şeyhlik, siyasetçilik, velilik murisin kalitesine, kişiliğine, karakterine, aklına, zaaflarına bakılmaksızın müktesep hakkı gibi devredilir.

Çok azı bu mirası hakkedecek evsafa uygun düşmüştür.

Rahmetli İsmet İnönü'nün oğlu rahmetli Erdal İnönü toplumda iyi intibalar bırakacak bir dönem geçirdi. Asaletine uygun siyasi bir iz bıraktı. İnönü'nün torunu Bilgehan Toker hakeza istisnalardandır.

Siyaset de zikzaklar çizmesine rağmen utandıracak bir iş yapmayan rahmetli Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes gibi Celal Bayar'ın Kızı Nilüfer Gürsoy'u da bu isimler arasında sayabiliriz.

Erbakan'ın Fatih oğlu çok yalpaladı, çok saldırdı, babasının İslam devleti (!) kurmak için biriktirdiği maddi mirasında kardeşleriyle, eniştesiyle çıkardığı rezaletler, boğuşmaları birbirlerine ettikleri hakaretlerin bir benzerini siyasi miras kavgasında da Mustafa Kamalak'la yaptı!

Din adamları, şeyhler, cemaat önderleri varislerinin birçok yanlışın içerisinde gördüğümüz olmuştur.

Asıl yanlış halkımızın bu işleri veraset gibi algılamasından kaynaklanmasındandır.
Bu yolla kolay oy devşirme işini fırsat bilen siyaset de hiçbir artısı olmayan, temsil kabiliyeti olmayan, el bebek, gül bebek yetişmiş sorumsuz, mesuliyet duygusu gelişmemiş kılkuyruk tipleri mebus ederek samimi, sadık insanların oylarını istismar etmiş olmuyorlar mı?

Varlığı ile yokluğu belli olmayan Kutalmış Türkeş'i hangi artısı, hangi özelliği yüzünden RTE milletvekili etti!

Yemin töreninden sonra ortalarda görünmeyen Kutalmış bey son defa Ramazan günü manken sevgilisiyle tatil beldesinde havuzda fingirdeşirken görülmüştü.

Halkımız, özellikle de MHP Tabanı Türkeş'in küçük  oğlunun AKP'de ne işi var sorusunu cevabını bulamamışken büyük oğlu Tuğrul'un RTE'nin planladığı ve Davutoğlu'nun attığı oltayı yutmasını şaşkınlık ve hayal kırıklığı  içerisinde anlamlandırmaya çalışıyor.

Artık Kutalmış'la, Tuğrul, siyaseten aynı kulvarda olmanın rahatlığıyla babalarından kalma ve bölüşemedikleri mal, mülk, para yüzden kavgalı, küs olmalarına da gerek kalmaz. AKP'nin tek faydası kardeşler arası nizaya son vermesi olacaktır.

Sarayda RTE ile gizli görüşen MHP'liyi arıyordular. Buldular.
Eee .. Atalarımız boşuna mı demiş "Gizli görüşen eşkere doğar" diye!
MHP'd ki bu önlenemez RTE aşkın'ı bir türlü anlayamıyorum.

Şimdi kafama takılan soru acaba MHP içerisinde Tuğrul'a yapılan teklifi reddedecek kaç kişi vardır? 

Bir zahmet sizde düşünün!
Yalnız 3 Kasım 2002 erken seçim tarihi ilan edildiği günden bu güne kadar olanları da dikkate alarak biraz kafa yorun!

Sanık sizin... Vesselam!
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • sait 01 Ocak 1970 02:00

    Sizin yorduğunuz kafadan ancak bu kadarcık bir tesbit ve iki satır yazı çıkıyorsa biz avam tabakasını bir düşünün. Kişilere salt ismiyle hitap etmeler, kopyala yapıştır yorumlar, birilerini sanık sandalyesine oturtmalar.... yazık bize

  • ibocizmali 01 Ocak 1970 02:00

    Dursun bey siz nediyorsunuz bizde sizin gibi kafatasi milliyetcisuni olak