Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'de domuz gribi salgınına yakalananların önemli bir kısmının hastalığı hafif geçireceğini açıkladı.
Kış mevsimine doğru domuz gribi vakasında artış yaşanabileceğini belirten Bakan Akdağ, normal grip ile domuz gribinin belirtilerine dikkat çekti. Akdağ, "Burun akıntısı, hafif öksürük ve ateşi olan varsa, yani gribi ayakta geçiriyorsa evinde istirahat etmelidir. Memursa, öğrenciyse rapor almalıdır. Başkalarına bulaştırmamak için elini yıkamalıdır. Ciddi bir hastalık belirtisi varsa. Nedir bu ciddi hastalık belirtileri: Uzun süren ve düşmeyen yüksek ateş, solunum sıkıntısı, öksürüğün balgamlı hale gelmesi, göğüs ağrısı, şuurla ilgili bozulma olması ciddi hastalık belirtisidir. Bunlar varsa yetişkin olsun, çocuk olsun mutlaka doktora gitmelidir." dedi.
Türkiye'de domuz gribine yakalananların bir çoğunun hastalığı hafif geçireceğini belirten Bakan Akdağ, "H1N1 virüsünden endişe edip, üzerine bu kadar çok düşüyoruz. Biliyoruz ki hastaların çok önemli bir kısmı hastalığı hafif geçirecekler. Az sayıda insanımız hastalığı ağır geçireceği için onların da riski ortaya çıkıyor. Herkesten tetkik almayacağız. Biz tetkiki hastalığın ne kadar yayıldığının tespiti için alıyoruz. Yoksa normal grip ile domuz gribin tedavisi birbirinden farklı değil. Bir okulda 3-5 kişide grip tespit edildikten sonra artık okulda herkesten tetkik almamamız lüzumsuz." diye konuştu.
"AŞI YAPTIRMAYAN DİYENLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIM"
Aşının yan eksi bulunduğunu iddia edenlerin şöhret peşinde olduğunu veya siyasi malzeme yaptığını dile getiren Bakan Akdağ, kendisinin çocuk hastalıkları profesörü olduğunu hatırlattı. Çocukların ailelerinin izniyle imza karşılığı aşı yaptırmayabileceğini kaydeden Bakan Akdağ şöyle konuştu: "100'ü ikiye bölseniz 50'ye 50 kalır. Aşı konusunda 98 kişi bir tarafta 2 kişi bir tarafta. O zaman 98 kişinin dediği doğrudur. Halkın anlayacağı en kestirme yol bu. Dünyada ve Türkiye'deki bilim adamları aşının riskli kişilere yapılması konusunda ittifak halindeler. Açık söylüyorum; biraz şöhreti seven biraz bu yolla siyaset yapan kişiler insanların kafasını karıştıracak şeyler söylüyor. Ama bu bilim adamalarının ikiye bölünmesi anlamına gelmiyor. Sağlık Bakanı olarak aynı zamanda çocuk hastalıkları profesörüyüm. Bunu bakanlığımın dışında da takip ediyorum. Türkiye'de ve dünyada güvenilir kuruluşlar ne söylüyorlarsa ona bakarım. Birileri aşı yapmayın diye telkinde bulunurken yarın hamile kardeşimiz aşı yapılmadığı için gribe yakalanır hayatını kaybederse, bir astımlı, karaciğer yetmezliği bulunan kişi hastalığa yakalanıp hayatını kaybederse 'aşı yaptırmayın' diyenler bunun vebalini ödeyebilecekler mi? Vatandaş bana gelse, televizyonda birilerinin aşı yapılmayın dedikleri için 'aşı olmadım', derse suç duyurusunda bulunacağım."
Yaz mevsimini alınan tedbir nedeniyle gribin az sayıda vaka ile geçirildiğini belirten Bakan Akdağ, kasım ayının başlarında aşılamaya başlanacağını açıkladı.
Erzurum'da devam eden çalışmalara da değinen Bakan Akdağ, Erzurum'a kış oyunları kapsamında turizm yatırımcısı çekebilmek amacıyla görüşmeler yaptıklarını ifade etti.
Erzurum'da hayvan aşılamaları konusunda ciddi mesafe kat edildiğini kaydeden Bakan Akdağ, brucella salgını konusunda Sağlık Bakanlığı'ndan Tarım Bakanlığı'na para aktarıldığını söyledi.
Hastanelerin randevu sistemleri için merkez kurmaya başladıklarını anlatan Bakan Akdağ, "Bunun ihale yoluyla pilot çalışmasını başlatacaktık. Türk Telekom gönüllü oldu. Herhangi bir bedel ödemeksizin Erzurum'da bir ay içerisinde hizmete başlayacağız. 150 civarında gencimiz iş imkanına kavuşacak. Erzurum ve Kayseri ilinin hastanelerinin randevularını Erzurum'dan vereceğiz. Bu alanda çağrı merkezinde çalışan sayısı 1000'e çıkacak." şeklinde konuştu.