Bir Yarışmanın Ardından

Daha önce sizlere Erzurumda yapılan ''Türkiye Halk Oyunları yarışması'' nın ikinci bölümünü yazacağımı belitmiştim. Fakat, araya milletvekili seçimlerinin girmesi, aile olarak bazı sıkıntılar yaşamamız, yazının gecikmesine neden oldu.

Yazıyı tekrar gözden geçirirken, yarışmacı ekiplerin değilde, sadece Erzurum ekibi hakkında görüşlerimi yazmaya karar verdim. Ve diğerlerinin hepsini sildim. Silince onları tekrar geri getirmem de mümkün olmadı. Onun için yarışmacı ekiplerden özür diliyorum.

Bir diğer düşüncemde, otantik oynayan ekiplerin eski heyecanı, eski güzelliği verememesiydi. Erzurum ekibi haricinde 90 puanın üzerine çıkacak değerde, inanın ekip yoktu. Sivas, Diyarbakır ve Bitlis biraz derli toplu göründü, okadar. Diğerleri çok vasattı. Bu onüç ekip içinde Erzurum gençleri pırl pırıl parlayarak kendini gösterdi zaten. 
  
Ateşli silahların henüz icat edilmediği,savaşların kılıç, kargı ok, gürz ile yapıldığı yıllarda, Türkler savaşa müziği ve oyunu sokmuştu. Derlerki savaşta düşmanın ilk hedefi, Mehteri susturmaktı. Çünkü Mehter düşmana dehşet verir, morali üzerine büyük hasar yapardı.

Türk savaş geleneğinde ,düşmana saldırmadan önce davulumbazların gümbürdemesi, zurna ve boruların göklere yükselen çığlıkları ,savaş şenliklerinin başlaması demekti. Mehteranın bu müziği adeta düşmanın yüreğine çökerdi.

İşte müzik ve oyunun savaşa sokulması gibi, savaşın müzik ve oyuna girişide öyle olmuştu 

Şimdi tekrar dönelim yarışmaya: Birden ıslıklar ve alkışlar başlayınca  ve  dev ekranda Erzurum görüntüleri yayınlanınca, beni titremeyle birlikte, bir heyecan dalgası sardı.
PAŞA KÖŞKÜ ile oyun alanına girildi ve eller bele kondu. Arkasından zurnacının zurnasından öyle bir ezgi çıktıki, tüylerin diken diken olmamasına imkan yoktu. Bu azgın ve çılgın müziği dinleyipte ruhunda, beyninde bir şeyler hissetmeyen Barcıya, zaten Barcı denmezdi.
 Aferin Turan Akdağ, Aferin Yasin Ağcakoca. Önce siz olayı yaşayın ki ekipte yaşasın. Bu yaptığınız müzik işte o Mehteranın savaşa çağrı müziğiydi. Bu lavik.. savaş şenliklerini başlatıyordu.. Ve BAŞBAR başlıyordu.

  Önce  Barbaşı hafifçe başını ekibe doğru dönerek teey teey dedi Ve mendiliyle birlikte kollarını kaldırdı. Önce koltuk, sonra diğerleri sırayla el tuttular. 
  Barbaşının ikinci narasıyla, hafifçe yaylanarak öne doğru müthiş bir çıkış yapıldı. Yürü be Dadaşım.. yürü şimdi.. Düşman karşıda... Kim tutar seni. 
  Bu güzellik yazılmıyor, bu güzellik izlenmeli, bu güzellik görülmeli. 
   Geriye çıkarken , yana yürürken, çökmeye giderken müthiş bir beraberlik. Bu savaş kaybedilirmi?  Elbette kaybedilmez.

  Gerisini yazmaya gerek varmı? Hadi gerisini lütfen siz hayal edin. Bu ekibe hangi oyunu oynatırsanız oynatın, hepsini en mükemmel şekilde oynarlar. Bundan eminim. Hadi HOŞBİLEZİK oynasınlar. Pazulardan tutsunlar, gülümseyerek geriye yaslansınlar ve sol ayaklarını nazikçe öne çıkarsınlar. Yada SEKME oynasınlar trinklerle geriye çıkarken tozu dumana katsınlar. Doymadım diyorsanız size birde HANÇER oynasınlar. Hemde çağdaş bir yorumla. Önce sanki cilveleşerek birbirlerini savaş meydanına çağırsınlar, sonra çılgınca Bıçak sallasınlar. Bir kartal gibi havalanarak kanatlarını açsınlar ve avının üzerine kanat çırparak insinler.

    Daha nasıl anlatabilirim ki bu güzelliği. Türkiye birincisi olmak haklarıydı ve öyle oldu.

Yalnız burada bu ekibi buraya kadar getiren, onları çalıştıran, gecesini gündüzüne katarak büyük fedakarlıkta bulunan, ekibin eğitmeni, çalıştırıcısı, herşeyi SAHİT GÖKTAŞ tan kısaca bahsetmek gerekir.

2001 Yılından bu güne kadar Halkoyunlarının içinde olan, özellikle Halk Eğitimi Merkezinin başarıdan başarıya koşmasında, çok önemli katkıları olan, çok değerli Sait Göktaş. Bugünlerde Büyükşehir Belediyesi adına usta öğreticilik yapmakta ve artık oynadığı değil, çalıştırdığı ekipler Türkiye şampiyonu olmaktadır.

Halkevi stilinin günümüzdeki temsilcisi ,Türkiye çapında haklı bir nam sahibi, Erzurumun son dönemdeki fedakar Barbaşısı. Erzurum senden çok şey bekliyor. Bende.

Ne?  Değerinden fazla mı değer veridim? 
Hayır, hayır az bile verdim. (Not: Sait çok kısa zamanda halkoyunları ile ilgili hayat hikayesini yazıp gönderecek ve bende bu sütunda yayınlayacağım)
Sizlerde istiyorsanız yazın lütfen. Bu sütün Halkoyunlarında bir hikayesi olan herkese açıktır.
Halkoyunları sevdalılarına saygılarımla.
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.