BAP tamam

Hatırlayın geçenlerde ulusal bir gazete yazmıştı Atatürk Üniversitesi’ndeki kadrolaşma iddialarını… Ardından bir takım AK Partililerin üniversiteyi sömürdüğü, bir yığın ihale aldığı dedikoduları yayıldı.

Nedir, ne değildir diye Rektör Bey’in danışmanı Cüneyt Korkut’u aradım. Sağolsun ömrünü yediğimiz Cüneyt Hoca, 7/24 alolarımıza karşılık verir. Hemen bir randevu ayarlayıp beni BAP’a yönlendirdi. Yani ‘Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi’ne. İki yılı aşkın zamandır kapısından içeri adım atmadığım Rektörlük binasının en üst katında muazzam bir iç mimariyle karşılaşınca şaşkınlığımı gizleyemedim. Ne yalan söyleyeyim harcanan parayı bilmem ama kreatif fikirlerin hayat bulmuş halini görmek bana büyük keyif verdi.

‘Dışı böyleyse acaba içi nasıldır?’ düşüncesiyle BAP Koordinatörü Prof. Dr. Atilla Keskin ile tanıştım.

Hemen diyorum adam tam bir beyin!

Yıllarca cemaatlerin pinpon topuna çevirdiği üniversitede uzun süre geri planda bırakıldığı her halinden anlaşılan Atilla Hoca, yaklaşık iki saat BAP’ın işleyişini anlattı. İhaleler nasıl yapılır, süreç nasıl işler, firmalar, kim ne almış, kim ne vermiş… Aklınıza gelen gelmeyen her sorunun cevabını detaylandırdı.

Bu arada yukarıda dediğim gibi bazı isimlerin üniversiteyi sömürdüğü iddiaları da kısmen doğruydu!

Geçmiş dönemde Atatürk Üniversitesi üzerine kabus gibi çöken 4-5 firmanın artık istediği gibi at koşturamadığını Atilla Hoca da dile getirdi. Yeni dönemde bir ihaleye sadece 3-5 değil onlarca firmanın teklif verebildiğini, işi alan firmaya da kılı kırk yardırdıklarını en ince noktasına kadar anlattı.

Sözü uzatmayayım değişen ve kendini yenileyen BAP, üniversitenin beyni hatta kalbi olmuş durumda.

Tabi bu noktada bir hakkı teslim edelim. Rektör Ömer Çomaklı, işi ehline vermiş. Vermekle de kalmamış BAP idaresindeki kendi yetkilerini de sınırlandırmış. Yani, “Ben Rektörüm istediğime istediğim kaynağı sağlarım” demiyormuş!

Atilla Hoca’nın yalan söyleyecek hali yok ben inandım. Siz inanır mısınız o da size kalmış.

BİRİ BANA ANLATSIN

BAP konusunu kapatalım ve aklıma takılan bir diğer konuya geçelim.

Dün Erzurum Teknik Üniversitesi’yle ilgili kaleme aldığım ‘Twitter’dan bombaladılar’ başlıklı haberden sonra internette, Atatürk Üniversitesi’nin profesör, doçent ve doktor öğretim üyesi alımı için verdiği ilanı gördüm. Uzun bir aradan sonra 28 kadro açılmıştı. Tabi FETÖ temizliğinden sonra bu rakam normal.

Ancak kadro alım ilanının açıklama kısımları bana ‘nokta atışı’ gibi geldi.

İşin teknik boyutunu bilmem ama bilen bir kaç kişiye sorduğumda ‘teamüller’ böyle cevabını aldım.

Yani o zaman üniversitenin Gıda Mühendisliğine alacağı doçent için, ’Pastırmada kurutma karakteristikleri ile difüzyon katsayılarının belirlenmesi konusunda çalışmalar yapmış olmak’ şartını koyması normal oluyor!

Öyle mi?


Peki ya başkası da pastırma kurutmuşsa (!) o da gelip sınava girmez mi? Ya da ‘Bu benim hakkım’ diye ortalığa düşmez mi? Bu noktada işin teknik boyutunu bilenlerin cevabı şu oldu. “Üniversitelerde bu durum normal. Akademisyene çalıştığı doktora tezi üzerinden kadro verilebilir…”

Yani torpil yok mu?

Ses yok!

Bir diğer örnek Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahiye bir doktor öğretim üyesi alınacak. İstenilen şart şu:

“Tıp Fakültesi  mezunu, ilgili anabilim dalında uzmanlık eğitimini tamamlamış, derin fasiyal defektler ve zigomatik fraktür konularında çalışma yapmış, mikro cerrahi konusunda deneyimli ve bu konuda eğitim almış olmak.”

Allah aşkına bu da mı nokta atışı değil? Lütfen biri çıkıp bu durumu izah etsin.

Belli ki yönetim yeri hazırlamış, kadronun sahibi de valizlerini toplamış, geliyor.

Ve işin bir diğer boyutu da kamuoyunda bu kadrolara gelecek kişilerin isimlerinin şimdiden konuşuluyor olması.

Şaşırdık mı? Tabiki şaşırmadık.

Sistemin olmadığı yerde zamanla ortaya çıkan teamüller milletin aklını, midesini işte böyle bulandırıyor.

Gönül ister ki ‘Yeni Nesil Üniversite’ isteyen ve BAP’a el atan Rektör Bey, şu pastırma olaylarına da bir el atsın.

Kalın sağlıcakla.
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Cem V Kara 01 Ocak 1970 02:00

    Kimseye sormaya gerek yok girin siteye eski rektör Koçak yenisi Çomaklı soyismini yazın akraba ve türevleri şak diye çıksın karşınıza. Buna kadro alan eski firma elemanları da dahil. Sendikacıların kaptığı kadrolar saymıyorum bile.