Anamın Aşı Tandırın Başı

Önceki yıl Sivas’ta evinde ailece ziyaret ettiğimiz Sayın Eczacı Müjgan Üçer,
Sivas üzerine 300’den fazla yazı yayınlayan bir yazar, 5 tane kitabı var.
Cumhuriyet Üniversitesinde 18 yıl Tıp Tarihi ve Deontoloji okutmuş.

Yazarın “Anamın Aşı Tandırın Başı, Sivas Mutfağı” adlı kitabından bahsedeceğiz. Aslında bu, 1992 yılında yayınlanan ”Sivas Halk Mutfağı” adlı kitabın yıllar boyunca genişletilmesiyle oluşmuş bir etnografik ansiklopedi. Kitabevi yayınları arasında yer almış ve Sivas Kitaplığının 4 numaralı eseri. Sivas il merkezi ve ilçelerindeki yemek malzemeleri, suların özelliklerine kadar verilmiş. Sözlü kaynakların yanı sıra müzedeki eserlerden yararlanılmış. Kısaca Sivas ilindeki mutfak kültürü üzerine uzun yıllar verilerek hazırlanmış bir dev eser. Gelenek, görenek, inançlar ve sözlü kültür çalışması.

Kitabın yazarı Sayın Eczacı Müjgan Üçer’i aslında yaklaşık 40 yıl kadar önce, Sivas Folklorü dergisindeki yazılarıyla tanımıştık. İki yıl önce küçük kardeşi vasıtasıyla evinde ziyaret ettiğimizde bu kitaptan bir tane de bize lütfederken şöyle yazmış: “Sayın Sema – Ali Kurt ailesinin Sivas’ı ve evimizi teşrifleri hatırası olarak en iyi dileklerimizle. Sivas 11 haziran 2010. M. Üçer”.

Önsöz söyle başlamış: “Türk mutfağı, gelenek, görenek, inanç ve hazırlanmasında kullanılan eşya ve malzemeleriyle, yani etnoğrafyasıyla dünya ölçüsünde haklı bir üne kavuşmuştur. Güzel yemeklerimizin bedeli zamandır. Türk mutfağı yüzyıllar içince oluşmuş, gelişmiş, etkilenmiş, etkilenmiş ve coğrafi imkânlarla zenginleşmiş bulunmaktadır”

İçinde ne yok ki, buğday, un, ekmekten başlamış, çorbalar, sebzeler, baklagiller, … Hemen her şey var. İçinden rastgele açtığımız sayfadan bir yemek tarifi sunuyoruz: “Kök Çırpması: Kırmızı pancarın kökü ince ince çırpılır. Rendenin iri görü ile de rendelenebilir. Tencereye konan pancarın üzerine iki kepçe yarma ve yeterince su konularak pişirilir. İneceğine yakın çekirdekli kaysı kurusu da ilâve edilir ve biraz kaynatır. Üzerine eritilmiş tereyağı ekilir. Yağ konulmadan da yenilebilir. Çekirdekli kayısı kurusu yani çeğitli çir Suşehri ve Koyulhisar’dan gelir.” Bir diğer tarif “Hıyar (Salatalık) Dolması: Kalın bulgur, doğranmış soğan, karabiber, kırmızı biber, bir yemek kaşığı kadar kuyruk yağı, yağlı et, salça, tuz az su ile iyice karıştırılarak iç hazırlanır. Salatalıklar iyice yıkanır. Yüzü soyulmadan içi oyulur. Tencerenin altına önce kaburga kemiği yerleştirilir. Sonra da oyulmuş salatalıkların içine hazırlanan malzeme gevşekçe doldurularak birbiri ardına dizilir. Üzerine yarıya kadar sıcak su doldurulur. On dakika sonra iki yemek kaşığı sumak ekşisi eklenerek pişirilir. Sumak olmadığında nar ekşisi de konabilir. Bu yemek düğün ve bayram yemeği olarak yapılır.”

Sonunda yazılı ve sözlü kaynaklar, kavramlar indeksi bilimsel yönteme uygun verilmiş. Resimler son 52 sayfada yer alıyor.

Kitap irice, XLII+ 772+LII yani toplam yaklaşık 900 sayfalık bir eser. Yazarı kutluyor, teşekkür ediyoruz.
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.